İnsanoğlu Satrancı MS 600’de gerçek hayattan esinlenerek icat etmiş, satranç tahtasında geliştirdiği stratejileri gerçek hayatta kullanmış, gerçek hayatta yaşadığı deneyimleri ise satranç
tahtasına taşıyarak, yeni stratejiler geliştirmiştir. Sanal ve gerçeklik arasında Deneyim ve Gelişim kavramlarının sihirli ilişkisi ile kurulan bu köprünün,
işimizin sırrını anlatan en doğru tanım olduğunu düşünüyoruz.
14.yüzyıla kadar gözünün gördüğü ile savaşan insanoğlu, tüfeğin icadıyla “Beklenmedik Tehlikeler” kavramıyla tanıştı. 1400’lü yılların sonunda ise tüfeğin icadından esinlenerek
iki uzun menzilli taşı (Fil ve Vezir) satranca taşıdı ve yeni stratejiler aradı. Hareketlenen oyun içinde çaresiz kalan ŞAH’ın biraz yardıma ihtiyacı olduğu anlaşılmıştı.
Şah için gerekli yardımı önce gerçek hayatta keşfetti insanoğlu. 1347’de ilk sigorta sözleşmesi yapıldı, 1424’de ise ilk sigorta şirketi kuruldu. Aynı yüzyıl içerisinde
ŞAH’A tek hamlede kendisi ile birlikte Kale’yi de hareket ettirebilme ayrıcalığı veren özel bir savunma hareketi olan ROK hamlesi kullanılmaya başlanmıştı.
ROK, başlangıçta bir savunma hamlesi olarak bulunmuş olsa da, insan zekâsı bu hamle ile farklı stratejiler geliştirdi. Zaman içinde sadece savunma yaparken değil,
saldırıya geçmek isteyen oyuncunun, atak yaparken “Beklenmedik Tehlikeler” söz konusu olduğunda hazırlıksız yakalanmaması, korkularını düşünmeden yoluna devam edebilmesi
için bir ön hazırlık hamlesi olarak kullanılmaya başlandı.
ROK Sigorta, ismini bu bakış açısından almıştır.
Çünkü bizim işimiz, sizler hedeflerinize doğru ilerlerken, beklenmedik durumlar söz konusu olduğunda, yolunuza devam edebilmenizi sağlayacak ayrıcalığı verebilmektir…